24 Mart 2013 Pazar

Only You | 7x☁ Film


Evet! Sınavlarımın sonu ve Budala bloga geri döndü. Ama yine de hemen alışmayın derim 3 hafta sonra yine sınavlarım başlıyor :S Her neyse bu kaka olayın psikolojimizi bozmasına izin vermeyelim. Geçen Perşembe eve geldim, sonunda rahatça oturup film izleyebilirim! Okey ama film bulamadım bu seferde gece 22.00 oldu. Ama ben illa bi film izlicem izlemezsem uyuyamam çünkü. Bende bi blogda bu filmi gördüm bayadır, orda burda filme yapılan övgüleri okuyordum dedim haydi izleyeyim. Ama romantik filmlerden tiksiniyom bu aralar.. NEDEN? çünkü geçen ay bir günde 4 film izledim; hepsinde de sevgililerden biri öldü bende bıraktım romantizm olayını.. Her neyse sonunda başladım diziyi izlmeye... Baya iyi yapmışım. Film yüzünden İngilizce sınavında uyuya kalmama değdi.


Konusu: Görme engelli teyzeyle eski boksör olan amcamızın karşılaşmasını ve birbirlerini sevmelerini anlatıyor. Bunlar bir şekilde karşılaşıyor ve bizim amca kızdan etkileniyor. Teyzenin göz ameliyatı olması gerekiyor. Amca da onun kör olmasından kendini sorumlu tuttuğundan ameliyat parası için pis işlere girişiyor.. Fazlasıyla romantik ama bana heç de vıcık gelmedi. Güzel bir filmdi. 





Şimdi about film:

☻ On minnak bulut üzerinden düşünürsek film 7x☁ alabilir..

Bu filmde de yanınızda bi kutu peçete bulundurmanız çok pis şiddetle tavsiye olunur. Aksi taktirde salya sümük birbirine girer :D

Belki inanmayacaksınız ama 2 saatlik filmin 2 saatini de izledim. Hiç ileri sarmadım. Kendini bana zorla izletti.

 Normalde mutlu sonlar bana çok vıcık gelir ama bu filmde bi korktum ki anlatamam. Resmen dua ettim nolur bi 'Hepi end' olsun diye. (Belki de I am sorry, I love you' da ki amcanın mutlu olamaması içime dert oldu.)

Filmin yarısından sonra bir çok boks sahnesi vardı. Ama o nasıl bir boks yareppim! Adam ringe çıkınca 7 takla atıyo. Öle boks olmaz bi kere! (Çok biliyon diceniz. Evet biliyom...)

Oyuncular harika zaten bi de acıların agusshi'si olunca filmde dadından yenmez oldu film. Bu arda kızın muhteşem kör taklidine de değinmeden geçemicem.

Amcanın dövmeler yakıyor hani.

7 bulut aldığından zaman bulduğunuz zaman güzel bi ortam (mısır, battaniye, peçete, kelepçe neyse ben iyiyim..)

Bu arada teyze ağlamayı beceremiyo bence :D Üzgün sahnenin izine sıçtı da diyebilirim. Bi ağlamaya başladı bildiğin anırıyo ya! :D Üzülemedim bile başladım gülmeye..

Bu da fragman :D 

İyi seyirler Monşuklar!

☁BUDALA PAMELA☁

7 Mart 2013 Perşembe

Flower Boy Next Door

Bu diziye ilk yayınlandığı zamanlar da; işsizlikten başlamıştım aslında. Sarmazsa bırakırım demiştim ama öyle olmadı maalesef; aksine bi sardı ki anlatamam. Bi kere diziyi sevme nedenim 2 başrolünde hareketlerini anlıyor olmam. Evet yine kendimle özdeşleştirecek bir şey buldum amacidden iki karakteri birleştirin ortaya ben çıkıyorum :D Çocukları olarak evlatlık edinebilirler; benim için sorun yok... Çoooh hoştu fakat 1-2 izlemede bitirdim diyemem çünkü diziyi yayın zamanın da izledim. Sanırsam 1 aya yakın bir sürede bitti. KoreanTurk' un hıphızlı çevirmenlerine çok çok teşekkür ederim bu konuda. Korecesi yayınlandıktan 1 gün sonra çeviriyi koyuyorlardı :D Her neyse uzun cümlelerimin özeti 2-3 günde bitirirsiniz diziyi! Beni fazlasıyla güldürdü; yeri geldi neredeyse ağlıyordum... Dizide ençok hoşuma giden şeylerden biri de insanların dayanışmalarıydı. Ve tabisi Enrique'nin beni yanlız olmadığıma inandırması...

Peki dizinin konusu ne?! Enrique diye bahsettiğimiz beyefendi bir oyun yapımcısı söylediğine göre ilk oyununu 10'lu yaşlarında yapmış. Fazlasıyla hayat dolu bir genç. Dok Mi ise onun tam zıttı. Gençken yaşadığı talihsiz bir olay yüzünden nsanlara küsmüş... Bırakın onlarla konuşmayı; yüzlerine bakmaya bile çekiniyor. Hayatında ki tek aksiyon karşı apartman da oturan yakışıklı doktoru röntgenlemesi :D Bundan da hiç utanmıyor doğrusu... Tabi dizinin 2. erkeği olmadan olmaz. Bay Jin Rak oluyor kendileri. Jin Rak bir karikatürist ve yıllardır Dok Mi' ye karşı bir şeyler hissediyor ama insan sevdiği kişiyi bir kere bile dışarıda göremeyince bazı sorunlar çıkmıyor değil hani.. Bu şeker ama bir o kadar da anormal 3'lünün aşk hikayesi sizi çok güldürecek bence....


|KARAKTERLER| 

   
Dok Mi
 
Bu kıza ne kadar çabuk alıştım anlatamam. Sakin insanları çok severim; belki de ondan. Eskiden yaşadığı olayları atlatamamış ve bu yüzden kendini insanlardan soyutlayıp, tüm gününü evde geçiren bir kız. Neler yaşadığını dizi de kısa kesitlerle göreceksiniz. Kendisi bir editör *Ne çok isterdim öyle bir işi* ve bundan dolayı tümgün bilgisayar başında oturup çalışıyor. İşinden pek para kazandığı söylenemez. Hatta parasızlıktan tasarruf etmek amacıyla geceleri 1 şişe su ile bir uyku tulumunda uyuyor. sabahta al sana bedava sıcak su! Hayatındaki en büyük heyecan bu iken bir gün bir adam ilk görüşte aşık oluyor ve bu kişinin karşı apartmanda oturan komşusu olduğunu görüp bunu kadere bağlıyor... Ne oluyorsa ondan sonra oluyor zaten! Her gün sabah erkenden kalkıyor ve elinde ki sarı dürbünüyle karşı koşusunu röntgenleyip mutlu bir şekilde yaşıyor. Tabi bu mutluluk hazırcevap ve dediğini yaptıran Enrique'nin gelmesiyle değişiyor. Ve hem ne kadar çok farklı görünselerde aslında bu ikili birbirine fazlasıyla benziyorlar..




Enrique 

İşte dizinin manyağı bu! Ama ne manyak.. İzlerken;burda bende böyle yapardım dediğim fazlasıyla şeker ana karakterimiz. Enrique İspanya'da uzun yıllar yaşayıp, ünlenen bir oyun yapımcısı. Fakat uzun yıllar sonra Kore'ye dönüyor; nedenini tam olarak hatırlamıyorum. Fazlasıyla eğlenceli biri ve uçakta yaptığı şeyler çok şirindi. 1. bölümü izlerken "Baba!" diye öğürdüm resmen. Yaşadığı şeyleri kameraya çekmeyi çok seviyor. Yazın it gibi çalışıp bi makine alırsam ben de başlıcam.. Her neyse beni en çok üzen olay 10 yıldır hoşlandığı kız arkadaşının başkasını sevdiğini öğrenmesi oldu.. Aptal süğtük! hiç sevmemiştim zaten o Bayan Meymenetsizi.. Sonracığıma bu bey abisinin yanına taşınınca bi sabah karşı camda evi gözetleyen Dok Mi'yi görüyor ve onun sapık bir erkek olduğunu sanıp aceleyle Dok Mi'nin kapısında bitiyor. Sonradan onun bir bayan; fazlasıyla içine kapanık bir bayan olduğunu öğreniyor tabi.. Onu kendine benzetiyor sanırım ve bu dakikadan sonrada Dok Mi'yi insanların arasına taşıma projesi başlamış oluyor...




 
Jin Rak

Aslında bu çocuk başka bir dizide ana karakter olsaymış seve seve izleyebilirdim. Çok şeker biri ama te senaristler saolsun kuduruyo azcık sonlarda. Ne olursa olsun bu çocuktan her eve bi tane lazım. Baştada söz ettiğim gibi bir karikatürist ve Dok Mi'ye olan aşkını da karikatürlerle anlatıyor her ne kadar kız birşey anlamasa da... Dok Mi'yi her şeyden koruyabilecek ve bazı sırları olan biri. Yıllardır Dok Mi'nin peşinden koşsa da kız onu sadece yan dairede yaşayan kişi olarak biliyor. Çok utangaç; utanmadığı zamanlarda işi iyi gitmiyor zaten. Bana olsa kafayı yerim herhalde. Dok Mi'ye aşık ama kızı Enrique'den iyi anlayabileceğini sanmıyordum dediğim de oldu.. Bu çocuğun sonradan çok üzülmesi hiç hoşuma gitmesede dizinin finaline bayıldım :D






 

 Do Hwi

Al işte şu sinir bozucu tipten ne beklersin ki bu hanım dizinin kötü şıllığı. Dok Mi'nin liseden en yakın arkadaşı ve Dok Mi'nin kendisini eve kitlemesinin ana nedeni... Yıllar sonra aniden Dok Mi'nin karşısna çıkması yetmiyormuş gibi birde Jin Rak'a aşık olup ona ulaşmak için Dok Mi'yi kullanmasıda cabası. Bilmiyorum ama bu kız cidden sinir etti beni; insanları küçük görenlerden nefret ederim oldum ola. Bi de bunun hareketlerini görünce dizinin ileriki bölünlerinde ekrana saymadığım küfür kalmadı sanırsam.. Neyse kısacası sevmeyin bu kızı kaka bu. -,-







 
 Dong Hoon 

Bir kere ben öyle her dizi karakterine "Monşuk" demem ama bu çocuk benim gözümde öyle. Bunun en önemli nedeni de aşık olduğu kız :D Jin Rak'ın en yakın arkadaşı ve oda arkadaşı. Beyefendi aslında fazlasıyla zengin bir aileden geliyor ama evi terk etmiş. Bence evden atıldı ve yalan söylüyo -,- Kızlarla arası normalden biraz daha iyi de. Mübarek her gece dışarı da arkadaş; kızlarla da iyi anlaşınca... Ama zeki de sayılır bazen sadece kadınlarla içki içip onların arabalarını sürüyor ve para kazanıyo. Aklı hep bir karış havada ama bu aptalca özelliği onu lehine oluyor sevdiği kız ile bu yüzden tanışıyorlar.. Kendisi de başta neler olduğunu kavrayamıyor; zaten Jin Rak sen ona aşıksın dediğinde de Ben aşık mı oldum? diye kalakalıyor.

 Minnak Notlar
  • Dong Hoon ve Seul Gi favori çiftim!
  • Dizi medyanın ne kadar çok yalan söylediğini anlamama yardımcı oldu.   


|RESİMLER|   

 Diziyi sevmek için başka bir neden...


 















Çok şekerler ya!!





















 Bu sahnede de gülmekten ölmüştüm :D
Söylemeyecektim ama tutamadım kendimi bu kız da Jin Rak'ın Ajumması...


Yakışıyorlar ya... Kore'de olsam aralarına girer; fotoğraf çekip "darısı bizim başımıza" der. Kaçardım sanırım.

   Burayı izlerken "Vay arkadaş! Pandalar bile benden şanslı!" diyince babamın bana bakışlarını unutamam...

Enrique'nin sanatçı kişiliğide ayrı bir çekici :D

Apartman sakinleri ve.. Kameramanlar?

 Mimiklerini...










-Kıskançlık?
-Ne ki o?
-Yiyebileceğin birşey mi?











 Bu dizide delice bir kaç kahkaha ile bitti... 


 
BUDALA PAMELA☁
 

5 Mart 2013 Salı

A Werewolf Boy | 7x☁ Film.



Bu filmin afişini geçen sene görmüştüm. O zamanlar da Kore'yi seviyordum ama tektük dizi izliyordum. Her neyse KoreanTurk' te afişi görünce filmi, dizi zannedip saatlerce internetteki siteleri gezmiştim -,-. Zekiyeliğimi kanıtlamaya çalışıyordum sanırım... Sonunda ingiliz bir Kore fanının sayfasında bunun bir film olduğu gerçeğini öğrendim. Canım sıkılmadı değil hani. Bir de filmin çıkmasına 1 sene olduğunu görünce o afişi oraya koyan kızdan tutunda yönetmene kadar saydım...Sonra da ben zeki kız isyan bayrağını çekip okula gittim ve hiç unutmuyorum o sinirle Matematik hocamla kavga edip kendi adımı da kara listeye yazdırdım... Neyse sonuç olarak orada burada afişini görünce sinir oluyordum. Kafamda türlü senaryolar kuruyordum ama biri hariç hiç biride tutmadı. Dizi de bir kız bir de yakışıklı (filmin son 10 dakikasında) kurt adamımız olduğu dışında tüm fikriyatlar çöpe gitti.
  Sonuç film yaklaşık 3 hafta önce altyazıyla eklendi ve ben hemen indirip izlemeye başladım. 

Şimdi filim hakkında :

 
  On bulut üzerinden düşünürsek filme verebileceğim puan...  7x olabilir.  

Evet yukarıda da yazıldığı gibi çocuğun ilk öğrendiği dil Aşk... Çohh romantik. Ağladım ben bu filmde hele de sonlarda, böyle zırıl zırıl ağladım ama bütün sinirimide dökmüşüm iyi geldi. Bu nedenle mendillerinizi yanınızdan ayırmayın!
   
 Filme başlamadan önce çok istekliydim. Sonunda da mutluydum ama bazı yerleri ileri sararak izledim döğrusu...

  Final fazlasıyla hoşuma gitti. Nedenini çozemsem de böyle filmlerde mutlu son hoşuma gitmiyor..

 Gelenekselleşmiş kurtadam fikrine tamamen ters bir film. Kurt adamları tam da düşündüğüm şekilde yansıtmışlardı. 

  Dediğim gibi kurtadam görüntüsü hoştu ama o çocuk onları yaptıkça ben koltukta kendi kendime bağırıp çağırıyordum. Nedeni de kendine has kurtadam olayları.   
 Başrollerin oyunculukları gayet güzeldi bence. Tiplemeleri iyi yapmışlardı. Böyle bir filmin kitabını okusan aynen böyle hayal ederdim sanırım insanları..

  Ben kuzuları severdim.. Artık onları da sevmiyom, izleyince görürsünüz..

  Filmin beni sıkan yanı askeri bölümleriydi. 10/15 dakika kadar ileri sardım sanırsam. 
 
  Sonuç olarak biraz vakit bulduğunuz da hemen açıp izlemeniz gereken bir film :D 

 ☻ Bu arada açılış gününde, film 130.000 kişiyle 500 sinema da yaklaşık 3.000 kez gösterilmiş.

 
Film 9 gün içerisinde 2.500.000'den fazla izleyiciyi kendisine çekmiş ve şuan 730 sinemada oynatılıyor. Film 2. sıradaki ''I am the Murderer'' filmiyle karşılaştırılacak olunursa ''A Werewolf Boy'' için film rezervasyonu yaklaşık 3 kat daha fazlaymış.

Korede ki fantastik film aşkı beni korkuttu aslında. 

 Bu da filmin fragmanı :D

 
İYİ SEYİRLER MONŞUKLAR!!!

BUDALA PAMELA☁